23 Şubat 2014 Pazar

Yaz gelirken

Saçmalama be oğlum.
Güzel havada özlenecek o kadar şey varken neden sen?
Ortaköy güneşi neden kumpiri unutsun sana tapsın.Tamam en güzel premier lig maçlarını en güneşli yerde,en sıcak mevsimde ,yerinde izlemiş olabiliriz.Tamam ilk "su çok güzel gelsene" lafının sahibi de olabilirsin ama niye seni özlüyorumki.Ben ayağıma deniz kestanesinin battığı günü de özlüyorum.Anıyla ne alakası var havanın 23 derece oluşuna hayranım ben.

14 Şubat 2014 Cuma

Gök gürültülü sağanak gülüş

Bir gün birisi bana izlediğin bir dizinin en romantik sahnelerinde acıtarak terkettiğin adamı hatırlayacaksın dese en güzel yaptığım şeyi yapar kahkahalarla gülerdim sanırım.Aynı kişi akabinde o zaman neden diyebilirdi ve ben de ikinci en güzel özelliğimi kullanır vizyon filmlerine geçebilirdim.

Acıdı biraz.Yani senin sarılmanı hissetmesem o an bu kadar acımazdı.Her acı anında beynimin hangi lobu kulağıma 'bi insanın kokusu hiç mi değişmez'diyorsa allah onun da belasını versin.Acı diyordum.Acıdı ve geçti.Alıştım sanırım 20yıldır alerjiyle yaşamayı öğrenmem gibi oldu.Her bahar anneanneme giderken nefes alamayacağımı bilerek o bahçede saatlerimi geçirmem gibi.Nefes alamayacağımı bilerek seni getiriyorum aklıma.

Ne diyordum?
Heh yarın yağmurlu diyorlar ama öğleden sonra durur mu dersin.

12 Şubat 2014 Çarşamba

Velev ki oldu

İleride bir kızım olursa kulağına ilk adını değil "sakın saçlarını boyatma diye fısıldayacağım !"

Lisede saclarımın hiç boyanmayacağını düşünürdüm.Tam anlamıyla at yelesi gibi olan saçlarım o zamanlar fazla değer verilmemiş tabelasıyla yaşamına devam ediyordu.Yİne ediyordu yani.Boyayı saçımdan çok her yere süren kuaför yamaklarından,fön çektirirken kas gevşetici aldığım pazulu kuaförlerden uzak yaşıyordu.O bok yeşili boyalarla saatlerce beklememiş ve iki gün sonra cennet mahallesi setine aday bir hale gelmemiş yaşıyordu.Şimdi bakıyorum da bok mu vardı dememek dile zor.Değişikliğin insanı güzelleştirdiği inancına baştan kodlanmışız."İki göz,17 sene sonra orman olan kaş,53 sene sonra seyrek çıkan tüy heh bide mutlu olmak için kendinle oyna fonksiyonunu da ekle.Bu kız oldu doğabilir !"


Sonra neden herkes aynı .
E mutsuzuz !

11 Şubat 2014 Salı

Koku

Bugün yıllar sonra senin kokunu andıran bir koku aldım.Hiç geçmediğim bir sokaktı.Hava alsın diye açılan hangi camın dairesinden geldi bilmiyorum.Ya da bir market olabilir.Belki trafikten gidemeyen onlarca arabanın birinden.Sen burada yoktun ve ben o kokunun bir insandan gelmediğine emindim.Yolda iki saniye durdum.Sanki yaya ışığını son anda kaçırmış bir insan freniydi yaptığım.Ya da karşıdan karşıya geçerken yolun ortasında arabaların kornalarına,farlarına bakarak anlam vermeye çalışan insan ahmaklığı.Ama eminim burnumu sızlatan kokunun o olduğuna. Yüzünü bile hatırlayamadığın insanların kokularını hatırlamak çok garip.Bu yüzyüze kalmaktan çok sarmaş dolaş olmanın getirisi sanırım.Buna getiri demeyeceğim bugün götürü olsun bu hissin adı zira seni getirmeyen koku beni götürmüş.Ne garip.

8 Şubat 2014 Cumartesi

Hiçbir yanlış değişmedi

Son zamanlarda yaptığım en güzel şey şu saatte yatağa girmek herhalde.
Sürekli koşuyorum sanki.Ayaklarım dursa aklım devralıyor nöbeti.Küçükken oynadığım savaş oyunlarını hatırlıyorum.Bir kız olarak o oyunları oynamamım tek sebebi online oynanan tüm oyunların erkekler için yapılmasıydı.Boş bir odayı, halihazırda milyoner olacak kadar kullandığım para şifremle donatmak bir yerden sonra sıkıcı bir şey.Herkes gözden kaybolunca koşarak, saklanacak başka izbe yerler arıyordum.Savaşmayı çok yanlış anladığım doğrudur.Saklanmazsam ölürdüm.Koşmassam da. Şuan aynı o ölmemek için koşturduğum siyah bereli adamım.Ölmemek için koşuyorum sanki.